Tansu Oral Özkök ve kocası…

Hürriyet Gazetesi’nin 27 Ocak 2013 tarihli Pazar Eki’nde Ayşe Arman’nın konuğu Tansu Özkök idi. Şimdiye kadar herkesin “uzaktan” ön ismiyle tanıdığı, hemen hemen hiç fotoğrafının görülmediği, hatta “acaba var mı?” diye kuşkulu soru çengellerine takılan Tansu Hanım ilk kez çok fotoğraflı bir söyleşi verdi.
Herkes o kadar şaşırdı ki, gazeteyi birbirine gösterenler arasında şu diyaloglar yaşandı:
-Ertuğrul Özkök’ün karısına bak ne kadar güzel!
-Yeni karısı mı? Ne zamandır evlilermiş?
İki gazete sayfasına yayılan söyleşinin bölüm başlıklarından birinde bu sorunun cevabı vardı:
“43 yıllık evlilikten kalan aşk değil, güçlü bir sevgi!”
Şimdiye kadar hep “Ertuğrul Özkök’ün karısı” olarak bilinen Tansu Hanım, Ayşe Arman’a öyle bir konuşmuş ki, 43 yıldır üzerine yapışmış olan unvanını silkeleyip atmış! Hem de söyleşinin manşetinde “İşte Ertuğrul Özkök’ün Tansu’su” ve “Ertuğrul’u değil, İstanbul’u bıraktım” gibi bol miktardaki Ertuğrullara rağmen…
Uzun söyleşinin “tarihi” bir niteliği olduğu kabul edilmelidir.

ÖZAL AYIRDI BİZİ

Şimdiye kadar Ertuğrul Özkök’e yönelik eleştirilerin toplamına Tansu Hanım da katıldığını açıklıyordu:
-Turgut Özal’dan beri çok atışıyoruz. Ben kapitalizmden hâlâ nefret ediyorum. Son derece acımasız, edepsiz bir düzen olduğunu düşünüyorum. Pardon doğru kelime “arsız” olacak!
Tansu Hanım eşinin “gündem yaratan” yazılarını nasıl buluyormuş dersiniz? Ayşe Arman soruyor, o da olduğu gibi söylüyor:
-E. Özkök yazdıklarıyla sizi de şaşırtıyor mu?
-Evet, mesaj atıyorum: Yine Saçmalamışsın!
Tansu Hanım’ın bu kadar aleni konuşması yaklaşık 20 yıldır Hürriyet’te çalışan Ayşe Arman’ı bile şaşkına çeviriyor. Ona “Başka bir çağda yaşıyor gibisiniz?” diye sorunca şu yanıtı alıyor:
-Değerlerim biraz eski kaldı galiba… O yüzden Özal’a kızıyorum. Olumlu şeyler yaparken, o kadar çok güzel şeyi de yok etti ki!..

TGC’YE DEĞİL TÜSİAD’A ÜYE

Turgut Özal’ın şanlı günlerinde Ertuğrul Özkök’ün mesafesiz yakınlığı isminin değiştirilip “Ertuğrul Özköşk” haline bile getirmişti. Hayata “solcu” olarak başlayan Özkök, “Elveda Proletarya” diye kitap yazıp, kendini kapitalizmin kollarına atmıştı. Gazetecilik yaptığı halde, gazeteci örgütlerine değil büyük sermayenin örgütü TÜSİAD’a üye olmuştu!
Özkök’ün eski yoldaşları onun bu değişimine üzülüyorlardı. Ama en yakınındaki kişi; eşi Tansu Hanım her halde kahrolmuştur. Bilmiyorduk, öğrendik!
Tansu Hanım öyle eşinin üst düzey yöneticiliğiyle de kendine bir yer edinmiş halleri yok. Babası Hüdai Oral uzun yıllar CHP Denizli milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Meclis Başkan Vekili ve Enerji Bakanı (1963-65) olarak görev yaptı. Yani Ertuğrul Özkök ile evlendiğinde yeterli şöhrete sahipti: Hüdai Oral’ın kızıydı!
Sonra kendisini geri planda tuttu…

ANDIÇLAYAN ADAM

Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet Genel yayın Yönetmeni olduğu yıllar için “Hayatımdan 20 yılı sildim” diyor. Aslında evlendiği genç adam çok iyi biriymiş:
-O yıllarda tanıyan herkes ona Ert derdi. Ben de öyle derdim. Benim Ert’im di o… Sadece kızdığım zaman Ertuğrul derim!
Ah o yıllar? Güç kullanma yılları! Devlet ile büyük sermayenin arasında çok paralı, çok şöhretli, çok kanlı dans etme dönemi… Tansu Hanım’ın hatırlamak istemediği yıllardan geriye ne kaldı?
Andıç manşetiyle yakın arkadaşlarını işlerinden attıran, zan altında bırakan, iftiralar atan, güçlü büyük gazete yöneticisi… Bu kadarı iyisi… Bir de “kanlı” kısmı var bu oyunun!
Hürriyet’in birinci sayfasına yerleştirdiği Akın Birdal fotoğrafının üzerine “Akın benim Tabancamdır!” başlığını attı Ertuğrul Özkök… Çevik Bir ile Erol Özkasnak tarafından uydurulan bu iftiraları Özkök büyük bir gönül rahatlığıyla manşete yerleştirdi. Sonra Akın Birdal’ın üzerine kurşun yağdırdı devletin kadrolu katilleri…
Özkök, Mehmet Ali Birand’ın cenazesinde kendisine sorulmamasına rağmen NTV’den Mete Çubukçu’ya “çok pişmanım” diyordu:
-28 Şubat sürecinde yayınladığım o andıç için…
43 yıllık eşi Tansu Hanım bile “hatırlamak istemiyorum” diye tanımlıyor ö dönemi… Tansu Oral Özkök ile eşi Ertuğrul Özkök arasında neredeyse 180 derecelik açı farkı var. Kocası kapitalizme secde ederken bakın o ne diyor:
-Ben sosyalistim hâlâ… Bugüne yakışan bir sosyalist düzenden yanayım!
Zıtların birliği bu olsa gerek! Yoksa 43 yıllık evlilik nasıl devam edebilir ki?
Bugüne kadar ortalıkta görünmeyen, hep “Ertuğrul Özkök’ün eşi Tansu” olarak anılan “efsane kadın” artık ortaya çıktı. Artık ikisini birlikte anlak için bir tashih zorunluluğu var:
-Tansu Oral Özkök ve kocası!

Posted in Köşe Yazıları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir