Şevval emek kokar!

İstanbul Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu bu gece büyük bir etkinliğe sahne olacak. Sanatçı Şevval Sam ve ekibi uzun süredir büyük bir emekle hazırlandıkları dev gösterinin adı coğrafyamızda yaşayan her şeyi kapsıyor:
-Toprak Kokusu!
Anadolu’dan derin bir nefes alınca her türlü kokuyu alabilirsiniz. Halk ozanlarından unutulmaz destanlara, kanlı savaşlardan büyük göçlere; yıkımlardan kırımlara, onurlu kalkışmalardan büyük zaferlere ne isterseniz bulabilirsiniz.
O birikimi bugünlere taşımak ise ancak sanatçıların sahip olabileceği bir ayrıcalıktır. Resmi evraklar bir yanda, halkın dilinden düşmeyen ağıtlar diğer yanda yükselirken kime inanalım kuşkusu da ortadan kalkar. Tarihten düşen bir yaprak her şeyi değiştirirken, yüzyıllardır aynı gerçeği dile getiren bir ağıt değerinden hiçbir şey kaybetmeden yoluna devam eder…
Bu güçlü zincirin halkalarını da bilgeler-sanatçılar oluştururlar. Zaman onları aşındırmaz, yüceltir! Hacı Bektaş Veli’den Yunus Emre’ye, Pir Sultan Abdal’dan Karacaoğlan’a, Aşık Veysel’den Muharrem Ertaş-Neşet Ertaş’a uzanan güçlü bağların temelini barış arzusu oluşturur.
Bu akşam Şevval Sam’ın imzasını atacağı şenliğin hamurunda yüzyıllardır sürüp gelen barış arzunun temelleri yer alıyor:
-Toprak Kokusu!
Şevval Sam her yaptığı işe büyük bir emek harcar… Bu emek, sanatından dostluğuna uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu yüzden onu yakından tanımayanlar bile aynı görüşte birleşirler:
-Şevval Sam çok gerçek!
Şevval büyük bir enerjiyle her yere yetişen alçakgönüllü bir sanatçıdır. Yurt dışında verdiği büyük bir konserin ardından ertesi gün İstanbul’da bir toplumsal gösterinin arka sıralarında yürürken görebilirsiniz onu… Veya üniversiteli gençlerin basın açıklaması sırasında kenarda sessizce duran iki kadından biri odur. Diğeri ise annesi Leman Sam! Bu halleriyle anne-kız birbirlerine çok yakışırlar.
Özel yaşamıyla da “görünmez” olur. İstanbul’un gecelerinde Şevval Sam yoktur. Ama metro merdivenlerinden tırmanırken vardır. Halkın içinde “eskortsuz” dolaşır. Bu yüzden de çok sevilir!
Şevval’i yakından tanıyan bir dostu onu anlatırken bir gün “bana hep soruyorlar, Şevval’in gözleri yakından nasıl?” diye başlamıştı söze:
-Portekiz’in en batısındaki Cabo Da Roca feneri, aynı zamanda Avrupa kıtasının da en Batı ucudur. Oraya gidip okyanusuz sonsuzluğuna bakmak gibi bir şeydir, Şevval’in gözlerine yakından bakmak!

Şevval Sam ise sadece sevgiyle bakar hayata…
Bu gece İstanbul’da dev bir gösteriyle sevenlerini kucaklayacak. Açık Hava Tiyatrosunda olanlar Şevval’in, türkülerden arabeske, Klasik Türk Müziğinden Tango’ya uzanan geniş repertuarını dinlerken “Toprak Kokusu” ile birlikte bir şeyi daha hissedecekler:
-Şevval emek kokar!

Posted in Köşe Yazıları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir