Özgür Üniversite’de“Bahar Dönemi” 21 Mart 2015 Cumartesi günü Fikret Başkaya’nın “Kapitalizmin Krizi, Uygarlık Krizi, Riskler ve İmkanlar” başlıklı uzun sunumu ile başladı.
Başkaya önce kapitalizmin ideologları tarafından çiklet olmuş tespitlerle başladı:
-Diyorlar ki, kapitalizm gelişiyor, geliştikçe üretim artıyor, teknoloji gelişiyor, refah artıyor!
Fikret Hoca “acaba?” sorusunun altını şöyle doldurdu:
-Eşitsizlik artıyor, işsizlik artıyor, yoksulluk artıyor. Ama bu akademi ve medya ile bunları anlamak mümkün değil!
Kapitalizm bugün çözdüğünden daha fazla sorun üreten bir sistem haline geldiğini söyleyen Başkaya, nedenleri hakkında bazı tartışılmaz sayılar, rakamlar, tarihler verdi:
-Dünyada 67 ailenin serveti, 3.5 milyar insanın ekonomik düzeyine eşittir!
Fikret Hoca katılımcıları kahkahaya boğan bir tespit daha yaptı:
-Hep “Fakirlikle Mücadele” programları yapılıyor. Yanlış! Zenginlikle Mücadele edilmesi gerekir!..
James Watt 1784’te icat ettiği buhar makinesine patent alıyor. O tarihten günümüze 236 yıl geçti. Kapitalizmin icra-ı sanat yılları. Dünyanın yaşı ile kıyaslandığında ise bu süre 1 saniyeye denk geliyormuş. Söz Hoca’da:
-Kapitalizmin 1 saniyede dünyayı getirdiği hale bakar mısınız?
Bu belki biraz soyut olabilir. Ama aşağıdaki veriler karşısında kimse kıpırdayamaz:
-1750’de dünyanın insan eli değmiş alanları sadece yüzde 5 idi. Şimdiyse yüzde 30 oldu. Tam altı kat arttı!
Bu bir anlamda insanoğlu Dünyayı çiğ olarak yiyip bitiriyor!
Özgür Üniversite kimsenin kimseye para ödemeden katıldığı akıl fikir dolu bir eğitim kurumu. İki ayrı salon Fikret Başkaya’yı dinlemek için en arka sandalyesine kadar dolmuştu. Katılanların büyük çoğunluğunu gençler ve kadınlar oluşturuyordu.
Türkiye’nin açık bir tımarhaneye dönüştüğü şu dönemde akıl sağlığımızdan kuşku duyma noktasına gelmek üzereyiz. Ülkemizde tek “deli” yok!
Özgür Üniversite yarınlardan umutlu olmamız için kendi kozasını ören olağanüstü bir kurum… Temeli “nitelik” üzerine atılmış, bu yüksek nitelik üzerinde de yükseliyor.
Özgür Üniversitenin internet sitesine girerseniz Bahar Döneminde kimlerin hangi dersleri vereceğini görebilirsiniz. Ama ben bir kişiyi özellikle belirtmek istiyorum:
“2 Mayıs 2015 Cumartesi günü İsmail Beşikçi var!”
Fikret Başkaya’nın toplam iki buçuk saatlik dersinden aklında en çok ne kaldı derseniz, yazının başına dönerim:
-Sol Siyasi organizasyonlar “Zenginlikle Mücadele Programları” oluşturmalılar!
Kolay yazı
Yukarıdaki yazıyı yazabilmek için bir tatil gününün tamamını bilimsel bir toplantıya ayırmak gerekiyor. Ayrıca basın bildirisini alıp çıkmakla yazılmaz böyle yazılar. Konuşmacılar gibi dinleyicilerin emek vermesi gerekir.
Eskiden gazete muhabirleri böylesi toplantıları kapanış oturumunun sonuna kadar izlerlerdi. Hem kendilerini geliştirirler hem de okurlarına bilgi aktarırlardı.
Geçiyorum… Kolay bir yazının şehveti satırlarımı sarıp sarmalıyor. Abi Tayyip Erdoğan ile Bülent Arınç arasındaki gerilime ilişkin bir şeyler yazmayacak mısın?
Yazmalı mıyım?
Tabii abi baksana adamlar birbirlerine girdiler. Sonları geliyor.
Biz hangisini tutacağız?
Nasıl yani?
İki taraftan söz etmiyor muyuz?
Evet… Tayyip Erdoğan’ı tutamayız her halde?
Kahkaha atan iffetsiz kadınlardan sorumlu devlet bakanı Bülent Beyi mi tutacağız?
Hakketten ha!!! Abi sen ne yap biliyor musun?
Ne yapayım?
Özgür Üniversite gibi şeyler yaz da biraz dünyadan haberimiz olsun!