Sanat, kültür ve özgürlük ülkesi
Antalya sadece Türkiye’nin değil turizmcilerin diliyle söylersek “Akdeniz Çanağının” en önemli turizm kenti olarak kabul ediliyor. Son 5 yılda Antalya Akdeniz’in sadece turizm değil kültür ve sanat etkinlikleri olarak en önde gelen kentleri arasına girdi.
Eskiden Altın Portakal Film Festivali ile yaz sonu akıllara gelen Antalya, başta Fazıl Say’ın ismiyle devleşen Piyano Festivali, Antalya Televizyon Ödülleri, Gitar Festivali, Şiir Festivali ve daha adı bu sütunun sınırlarını aşan onlarca satan etkinliğiyle bir kültür kenti kimliğine büründü.
Antalya artık yaz aylarında denize girilip, güneşlenilen bir sahil kenti değil… Antalya, belediyesinde en fazla kadın çalışan bir kent… Çocuklarına bedava süt dağıtan bir belediyeye sahip… Güneş enerjisini fonksiyonel olarak kullanan, kullanmak isteyenlere de öğreten bir kent. Çöpünü paraya dönüştürüp, satan bir kent!
Bunların hepsini 2009’dan 2014’e kadar süren kısa bir arada başardı. 20009’da Akdeniz Üniversitesinin Rektörü olan tıp doktoru Prof. Dr. Mustafa Akaydın Antalyalıların “Yetiş Hocam” çağrısıyla akademik yaşamını noktalayıp Belediye Başkanlığına geldi. Mesleği gereği insanlara şifa bulan Prof. Dr. Akaydın, Antalya’yı da sağlığına kavuşturma yolunda sessiz-zahmetli büyük adımlar attı. Mesela 2009’da anlı-şanlı Antalya’daki konutların sadece üçte biri kanalizasyon sistemine bağlı idi. Bu oran 2013’te yüzde doksana ulaştı.
Gelişmişlik için ölçü en üst katlardaki yaşam değil, en alttaki standarttır! Hoca Antalya’nın en renkli gelişim markası oldu geride kalan beş yılda… Onun için Hoca’yı sevenler diyorlar ki:
-Bi daha Antalya!