Anadolu’nun kadın sesleri

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odasının 460 koltuklu salonu, büyük bir kuş yuvası gibi, cıvıl cıvıl… Sahnede biraz sonra yapılacak gösteri için hazırlanan ekip çalışması var. Her yana koşturan kıvırcık saçlı kadın, başlama vaktinin geldiğini son derece “kararlı” biçimde salona bildiriyor!..

Adıyaman Fevzi Çakmak Ortaokulu öğrencileri Ece Apaydın öğretmenlerinin her hareketinden ne anlam çıkartmaları gerektiğini biliyorlar.

Birazdan beyaz perdede Tuluhan Tekelioğlu’nun “Yapabilirsin” belgeseli başlayacak. Film kadınlar üzerine yapılmış bir çalışma olarak çok büyük yankılar yaptı, pek festivalde gösterildi, ödüller aldı.

Zor şartlar altında üzerlerindeki kabukları parçalayarak bir volkana dönüşen kadınların başarı hikayeleri anlatılıyor. Berna Şen, Nuray Özyılmaz, Nuran Erden, Altın Mimir, Nazmiye Muslu Muratlı, Gülsüm Kav, Aslı Elif Tanuğur, Ümmiye Koçak ve Ece Apaydın!

Hepsinin ayrı güzellikte bir hikayesi var. Tuluhan’ın aynı adla kitapçılarda bulunan “Yapabilirsin” kitabında gayet güzel masalsı üslupla yer alıyorlar.

Bizim odak noktamız olan Ece Apaydın da bu olağanüstü kadınlar belgeselinde yer alıyor. Onunla birlikte Fevzi Çakmak Ortaokulunun öğrencileri de…

Tuluhan kitabında Ece Öğretmenle nasıl karşılaştığını anlatırken “Bir gece sosyal medyada Bulutsuzluk Özlemi’nin “Sözlerimi Geri Alamam” şarkısı eşliğinde yüzlerce çocuğun okul bahçesine etkinlik yaparken gördüm. Ellerindeki tek enstrüman vardı: Plastik bardak!”diyor:

-Hemen araştırdık ve bulduk. On beş gün sonra Adıyaman’daydık!

Ama Türkiye’de OHAL vardı. Bölgede OHAL olunca haliyle yöneticilere de bi haller oluyor. Çekim izni yok! Böylesi dönemlerde bürokrasi Orhan Kemal’in büyük eseri Bekçi Murtaza gezegenine giriverir. Faydalı bir iş olacaksa “hayır” diyelim de başımıza bir iş gelmesin!

İşte bu elverişsiz koşullarda Ece Apaydın’ın damarlarında “Yapabilirim” kanı dolaşmaya başlıyor. Valinin özel kaleminde dört gün süren inat nöbetinden sonra Vali’yle görüşüp çekim izni engelini aşıyor.

Ece öğretmen “Çocuklarıma söz vermiştim” diyor.

Belgesel beyaz perdeye gelmeden önce organizasyonun proje destekçisi “Yüzde 100 Gönüllü Yüz” adına Ece Duyar “Başkaları da sizi seyretsin sizden ilham alsın” diyerek salondaki öğrencileri kutladı.

Tuluhan Tekelioğlu ise belgeselin nasıl sesler getirdiğini birkaç örnekle anlattı:

-Yapabilirsin belgeselimizden sonra Fevzi Çakmak Ortaokulu ile İstanbul TED Lisesi kardeş okul oldular. Bu kardeşlikten Adıyaman’a iki ritim atölyesi düştü. İstanbul Senfoni Orkestrası iki piyano hediye etti Adıyamanlı öğrencilere…

Dahası da var. Filmin Amerika gösterimlerinden Türkiye’de okuyan kız öğrenciler için 420 burs çıktı.

Gösteriden sonra duygusal anlar sahneye çıktı. Kız öğrencilerden biri hıçkırarak “Ben de ilerde müzik öğretmeni olmak istiyorum” dedi ve salondaki herkesi ağlattı.

Adıyaman’da yapılan belgesel gösterimi bereketli topraklardan fışkıran enerjiyi bir kez daha gösterdi:

Anadolu’nun kadın sesleri!..  

Posted in Köşe Yazıları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir