Her askeri darbe, yapıldığı ülkeyi toplumu geriye götürür. Bu tespit yaşanmışlıklardan ortaya çıkmıştır. Bütün dünyada bilimsel olarak da kabul görür. Askeri darbelerle kendini kurtarmış bir ülke yoktur.
Tersine askeri darbe gören ülkelerin başları daha büyük belalara giriyor.
Bu tezin en sıcak örneklerini yaşayan ülkelerden biri de Türkiye’dir.
Darbeci askerler işbaşına gelirken kısa sürede “demokrasiye geçirip” gidecekleri sözünü veriyorlardı.
Dediklerini yapıyorlardı! Demokrasimiz bu yüzden delik deşik oldu.
2016’nın 15 Temmuzunda bir ilk yaşadık.
Askeri darbe yapılamadı!
Demokrasi kazandı!??
Fakat darbecilerin yapacaklarının bin beteri bu topluma reva görüldü. Darbeciler imha edilmesi gereken birinci hedef olarak neyi seçmişlerse o noktalar darmadağın edildi.
Bunların başında da üniversite geliyor.
15 Temmuz adeta bir manivelanın kolu işlevine büründü.
Milli birlik ve beraberlik ruhu içinde TBMM’de onaylanan OHAL kanunu sayesinde Türkiye Cumhuriyet’inin 93 yılda biriktirdiği ne varsa tarumar edildi, ediliyor.
En fazla da üniversiteler. Bilim dünyasının bir insanı bin bir emekle yetişiyor. Sürekli olarak okuyup, araştırıp, yazarak tezlerini ve kendilerini geliştiriyorlar. Bedeli yıllarla ölçülebilir ancak.
Bir KHK ile kürsülerinden savrulup atılanların derdi istihdam değildir.
Ülkenin geleceğidir onlar.
İleriki yıllarda bugünlerin tarihi yazılarken mutlaka şu tespit yapılacaktır:
-Türkiye’nin beynini oyma operasyonu!