Gençlik rüzgârı!

 

Bizim gazetecilik camiasında “tuhaf” bir gelenek vardır. Yeni bir günlük gazete yayın hayatına başladığında ilk günkü nüsha masaya yatırılıp ince kıyım doğrandıktan sonra “hayırlı olsun” dileği şu şekilde seslendirilir:

-Bu gazete tutmaz!..

Sabah gazetesi Dinç Bilgin tarafından yayınlanmaya başladığında bu tespit yapılmıştı. Doğan Grubundan çıkan Posta ardından Radikal için de aynı “müthiş tespit”(!) yapılmıştı.

2004’de BirGün yayın hayatına başlarken akılsız başlardan aynı “orta zekalı” saptama gelmişti:

-Bu gazete yürümez!..

Hele BirGün’ün sosyalist bir damardan yola çıkması, akbabaları daha da cüretkâr hale getirmişti. Bu tür gazeteler kaç kere denendi olmadı diye düşünüyorlardı. Halbuki yayın hayatına yeni başlayan her gazete çalışan gazetecilerin yararına bir gelişme sayılmalı, değil mi?

BirGün önce kötümser meslektaşlarımızı yanılttı. Sonra “ne zaman kapanacak” diye uzaktan bakanları…  En sonunda da BirGün’den iki yıl önce “demokrasi şarkılarıyla” iktidara gelen AKP’yi…

Tam 20 yılı geride bıraktı BirGün gazetesi. Önceki akşam (15 Ekim 2024) Cemal Reşit Rey’de (CRR) bu 20 yılın hikayesini izledik acı ve tatlı anılardan süzülüp gelen “Bir Düş” adlı belgeselde… Ümit Oktay Aymelek’in yönetmeni olduğu belgesel 2004’ten değil 12 Eylül 1980 öncesinden, “Demokrat” gazetesiyle başlıyordu. Her iki gazetenin de tanığı/inşacısı Oğuzhan Müftüoğlu Devrimci Yol geleneğiyle örtüşen mücadele çizgisini anlattı belgeselin başında…

Önceki gece CRR’de bir araya gelen 12 Eylül öncesinin gençleriyle 2000’li yılların gençleri BirGün’ün çatısı altında toplandık. Eski gençler mi daha çok çile çekti, 2000’lerin gençleri mi? Sanki birincilerin durumları biraz daha iyiydi!

Her iki grubun da ortak paydası olan BirGün gazetesinin mücadele çizgisi mayanın tuttuğunu gösteriyordu. Gazetecilik bayrağını BirGün, habercilik çizgisiyle dalgalandırıyordu.

Ben BirGün’de yirminci yılımı sürüyorum. Ama buradaki kıdemim biraz daha gerilere gidiyor. 1979’da yayınlanan Demokrat gazetesinde değerli ekonomist-yazar Aslan Başer Kafaoğlu’nun yazı dizilerine karikatürler çiziyordum.

BirGün genç gazeteciler sayesinde yeni medyaya son derece iyi uyum sağladı. Gazetemizi her gün 1 milyon 500 bin kişi ziyaret ediyorsa bu 2000’lerin gençleri sayesinde oluyor.

BirGün yelkenlerini habercilikle doldurmuş halde son sürat “Devrimci” çizgide “Yol”una devam ediyor. Temiz enerjisi de zaten genlerinde var:

-Gençlik rüzgârı!

Posted in Köşe Yazıları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir