Medyada maaş yerine servet!

TBMM Askeri Darbeleri Araştırma Komisyonu’nu geçen hafta medya patronlarını davet edip, onların 28 Şubat’a (1997) ilişkin ifadelerini aldı.
Komisyona ifade verenlerin en fazla öne çıkan ortak yanları tek kelimede toplanıyordu:
-Pişmanız!
Herkesin değişik, başka, farklı pişmanlık gerekçeleri vardı. Kimi çok para kazanmaktan dolayı pişmandı, kimi yüksek tiraja ulaşmaktan… Bazı patronlar ise yazarlarına maaş yerine her ay “servet” verdikleri için kendilerine kızıyorlardı.
Patronlar isim de açıklayarak kime ne kadar para verdiklerini de söylediler. Yazarlar da eski patronlarına yanıt verdiler. Onları eleştirdiler, hatalarını tekrar ortaya koydular. Ancak bir noktaya temas etmekten kaçındılar:
-Patron yalan söylüyor bana o kadar maaş vermedi!..
Bir tek bunu demediler.
Oysa o dönemlerde gazetelerin televizyonların haber merkezlerinde kadrosuz, sigortasız, sendikasız hatta maaşsız çalışan o kadar çok muhabir vardı ki, servis arkadaşları fazladan taksi fişleri yazıp toplayarak bedava çalışan muhabire destek oluyorlardı.
Bu gibi durumlarla ilgili hiç pişmanlık duyan medya patronu, üst düzey gazete yöneticisine bir türlü rastlamak mümkün olamıyor.
Darbe dönemleri bitti ama haber medyasında “en alttakilerin çilesi” eskiden olduğu gibi devam ediyor!